جهانده کلمه مش بويله شهنشاه
قورولدی سایه سنده خیلی خانقاه
ستانبول وشام وارض رومده دخى كاه
أنك هم آکثری آرگانی آگاه
کوكلدن ایت دعا حقه كيده لم
جمال باكماله سیر ایده لم
Mustafa Ismet Garibullah (Kuddise Sirruhu) Hazretleri bu beyitlerinde de Sultan Mecidden bahsetmeye onu medh-u sena etmeye devam ediyor.Sultan Mecid ondan tarikat vazifesi almış idi. Onun müntesibi idi. Kabri nur olsun.
( جهانده کلمه مش بویله شهنشاه )
“Cihanda gelmemiş böyle şehinşah”
“Cihanda onun gibi kıymetli padişah gelmemiştir.” Neden? Zira:
( قورولدی سایه سنده خیلی خانقاه)
“Kuruldu sayesinde hayli hangah”
“Onun sayesinde birçok tekkeler kurulmuştur.”
Sayesinde: Gölgesinde, yani onun himayesinde.
Hayli: Çok,
Hangâh: Tekke, yani zikir ve ibadet edilecek yer.
Sultan Mecid hayırlıların hamisi, camilerin hamisi, tekkelerin hamisi, medreselerin hamisi idi. Şimdi nerede böyle insanlar! Yarabbi! Bizlerin başına da lâyık olduktan sonra böyle müslüman liderler nasip eyle.
( كما تكونون يولى عليكم )
“Nasıl olursanız öyle idare olunursunuz.”hadis-i şerifini unutmayalım.
( ستانبول وشام وارض رومده دخی کاه )
“İstanbul-u Şam-u Erzurumda dahi gåh”
“Istanbul da, Şam da, Erzurum da, her yerde.
İstanbul: istanbul, demektir. Misrada vezni şiir için Sitan-bul diyor.
Aslında İstanbul idi.
( انك هم اکثری آرگانی آگاه )
“Anin hem ekseri erkâni agah”
“Onun hükümet adamlarının çoğu da hakikat üzere uyanık kimselerdir.
Erkân: Rükn’ün cemisidir. Temeller, direkler demektir. Hükümet adamlarına denir.
Ekseri: Çoğu, Agah: Hakikat üzere uyanık, demektir.
O halde:
( کوكلدن ایت دعا حقه كيده لم
جمال باكماله سير ايده لم )
“Gönülden et dua Hakk’a gidelim, Cemali bå kemâle seyr idelim.”
“O büyük insanlara sadece dilinle değil, gönlünle dua et.”
Kur’an-ı Kerim o adamlarla rahat etti. Sultan Fatih Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve sellem) in medhettiği şerefe nail olan adam
Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
( لتفتحن القسطنطينية فلنعم الأمير اميرها ولنعم الجيش ذلك الجيش )
“Elbette Konstantiniyye (Istanbul) fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan ve o ordu ne güzel ordudur.”
Efendi Babam derdi ki: Fatih Sultan’ın sebebiyle bu kadar tekkeler, camiler, medreseler kuruldu, neler oldu neler.
Ya Rabbi! Sen bütün zamanlarda aynı Allah’ın, o zaman nasılsın şimdide aynısın, o zaman nelere kadirsen şimdi de aynı şeylere kadirsin. Biz layık değiliz. Bizleri layık eyle ve eski kudretimize kavuştur.
Bir ibarede şöyle gelir:
( بين المغرب والعشاء يفعل الله ما يشاء )
“Akşamla yatsı arasında Allah dilediğini yapar.”
Mevlá Teala öyle kudret sahibidir ki, dilerse kısa bir müddet içerisinde bu käinati 10 defa yıkar ve yeniden yapar. Ona güvenelim, daima ondan isteyelim.
Allah-u Teala bunları bana sizin bereketinizle söyletiyor. Cemaatta bereket vardır.
( يد الله على الجماعة )
“Allah’ın kudret eli cemaat üzerindedir.”
Ama siz kendinize toz kadar kiymet vermeyin sakın, ben sizi medhederim o başka.
