Kurban Bayramı Ne Zaman?
Kurban Bayramı, İslam dünyasında büyük bir coşkuyla kutlanan önemli bir dini bayramdır. Bu bayram, Hicri takvime göre Zilhicce ayının 10. gününden itibaren dört gün boyunca kutlanır. Hicri takvim bir ay takvimidir ve güneş takvimi olan miladi takvimden 11-12 gün daha kısadır. Bu nedenle Kurban Bayramı’nın kutlanacağı tarih her yıl miladi takvime göre yaklaşık 11-12 gün geri kayar.
Kurban Bayramı Nedir?
Müslümanların İslam dinine olan bağlılığını ve Allah’a olan şükranlarını ifade ettiği Kurban Bayramı, çok önemli bir dini bayramdır. Müslümanların Allah’a yakınlaşması ve onun rızasını kazanmasını amaçlayan Kurban Bayramı’nda, maddi durumu yeterli olan Müslümanlar belirli şartlara uygun olmak kaydıyla kurban keser. Kurban kesmek aynı zamanda gerek bireysel gerek toplumsal açıdan pek çok hikmeti içinde barındıran bir ibadettir.
Kurban Bayramı’nın Tarihi
Kurban neredeyse insanlık kadar eski bir ibadet şekli olarak bilinir. Hac suresinde bildirildiği üzere kurban ibadeti her ümmete emredilmiştir. Kurban kelimesi; yaklaşmak ve yakın olmak anlamına gelen “kurb” kökünden türemiştir. Kurban kelimesi ise Allah’a yakınlık sağlamaya vesilen olan şey anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’deki Saffat suresinde anlatılmış olan Hz. İbrahim’in hikayesi, Allah’a yakın olmak için gösterdiği koşulsuz teslimiyet açısından son derece önemlidir.
Uzun yıllar boyu evladı olmayan Hz. İbrahim, ellerini kaldırarak Rabbine; “Ya Rabbi! Bana salihlerden olacak bir evlat ver!” (Saffat 37/100) şeklinde dualar ederdi. Duasının üzerinden yıllar geçtikten sonra Hz. İbrahim’in İsmail adını verdiği bir oğlu oldu. Hz. İbrahim oğlu Hz. İsmail delikanlılık çağına gelince rüyasında oğlunu Allah’a kurban ettiğini gördü. Aynı rüyayı birkaç kez daha görmesi üzerine bunun Yaradan’dan kendisine gelen bir emir olduğunu anladı.
Bu büyük sınavı geçebilmek için hazırlık yaptıktan sonra oğlu ile birlikte yola çıktı. Kur’an-ı Kerim’de baba ve oğul arasında geçen konuşma şu şekilde belirtilmiştir: Yavrucuğum” dedi, “Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm; düşün bakalım sen bu işe ne diyeceksin?” Dedi ki: “Babacığım! Sana buyurulanı yap; inşaallah beni sabredenlerden biri olarak bulacaksın.” (Sâffât:102).
Hz. İbrahim, Hz. İsmail’i Mina’da kurban edeceği yere götürdü. Ellerini ve ayaklarını bağlayarak yatırıdı. Gözlerini bağladıktan sonra bıçağını oğlunun boğazına sürse de bıçak kesmedi. Hz. İbrahim bir kez daha denemesine karşın bıçak yine kesmedi.
Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in koşulsuz teslimiyetleri Allah katında kabul görmüş olup Cebrail aracılığı ile kurban etmesi için onlara bir koç göndererek şöyle seslendi: “Ey İbrâhim!” diye ona seslendik; Tamam, rüyanı gerçekleştirmiş oldun. İşte iyileri biz böyle ödüllendiririz. Bu, kesinlikle apaçık bir imtihandı. Biz, (oğlunun canına) bedel olarak ona iri bir kurbanlık verdik.” (Sâffât:104-107)
Kurban Bayramı’nın İslam Dinindeki Yeri
Kurban ritüeli daha önce de belirttiğimiz üzere insanlık tarihi kadar eskidir. Tarih boyunca hemen hemen tüm dinlerde ve kültürlerde farklı şekillerde ve amaçlarla varlığını sürdürmüş olan kurban adeti; İslam dininde şirk, cinayeti, kurbana eziyet ve israf gibi olumsuz unsurlardan tamamen temizlenmiştir. Allah’a teslimiyet anlayışıyla uygulanan, mali ve sosyal nitelikleri bir arada bulunduran bir ibadet şeklini almıştır.
İslam dininde kurban kesmek, teslimiyet anlayışını da içerisinde barındıran mali bir ibadet olmasına karşın bireysel ve toplumsal faydasının ön planda olduğu da göz ardı edilmemelidir. Kurban kesen bir Müslüman, Allah’ın emrine boyun eğdiğini ve kulluk bilincini koruduğunu gösterir. İbadetini, malını Allah için telafi ederek değil; en yakınlarından başlamak üzere insanlara faydalı olarak şekilde gerçekleştirmesi beklenir.
Kurban ibadeti aynı zamanda verdiği nimetlerden dolayı Allah’a şükretmenin en güzel yollarından biridir. Müslümanlar tarafından kesilen her kurban, bize Hz. İbrahim’in ve Hz. İsmail’in Allah’ın emirlerine koşulsuz şartsız itaat etme yolunda nasıl bir sınav verdiğini hatırlatarak simgesel olarak benzeri bir davranışa bizim de hazır olduğumuzu gösterir.
Kurban İbadetinin Kur’an’da Geçtiği Ayetler
Kur’an-ı Kerim’de kurban ibadetinin dinimizdeki anlam ve önemini vurgulayan çok sayıda ayet yer alır. Bu ayetlerin her biri bayram olarak kutladığımız bu özel ibadetin nasıl tevazu içinde, şükrederek ve yaşayan tüm canlılara sorumluluk bilinciyle yerine getirilmesi gerektiği konusunda bize yol gösterir. Bu ayetlerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:
- “Şüphesiz biz sana bitip tükenmez nimetler verdik. Şimdi sen rabbin için namaz kıl ve kurban kes!” (Kevser: 1-2 )
- “Onlara Âdem’in iki oğlunun haberini gerçeğe uygun olarak anlat: Hani ikisi de birer kurban sunmuşlar, birininki kabul edilmiş, diğerininki kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, diğerine, “Ant olsun seni öldüreceğim!” dedi. O da dedi ki: “Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder. (Maide: 27)
- “Biz her ümmete kurban kesmeyi meşrû kıldık ki kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar. Sonuç itibariyle hepinizin mâbudu tek bir tanrıdır. Şu halde yalnız O’na teslimiyet gö Sen de Allah’ın buyruklarına içtenlikle teslimiyet gösteren kimseleri müjdele!” (Hac:34)
- “Biz o büyükbaş hayvanları da Allah’ın size nişânelerinden kıldık; sizin için onlarda nice yararlar vardır. Onlar (kesim için) sıraya dizildiklerinde üzerlerine Allah’ın adını anın, cansız halde yere serildiklerinde ise onlardan hem kendiniz yiyin hem de ihtiyacını gizleyen ve gizlemeyen yoksulları doyurun. İşte onları şükredesiniz diye sizin istifadenize verdik.” (Hac:36)
- “Onların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları; O’na ulaşacak olan sadece sizin takvânızdır. İşte Allah onları sizin istifadenize verdi ki size doğru yolu göstermesinden ötürü O’nu tâzimle anasınız. İyilik yolunu tutanları müjdele!” (Hac:37)
Kurban Bayramı Gelenekleri
Bayramları güzel ve özel yapan gelenekleridir. Kurban Bayramı özünde ibadet olmasına karşın tüm İslam toplumlarında kendine özgü ritüeller ve geleneklerle kutlanır.
Kurban Bayramı öncesi kurulan kurban pazarları ve kurban pazarlıkları, Kurban Bayramı denilince ilk akla gelenlerden biri olsa da; imkânı olanlar kurban edilecek hayvanları henüz yavruyken satın alıp sevgiyle büyütür. Dinimize göre koyun, keçi, manda, sığır ve deve kurban olarak kesilebilir.
Koyun ve keçi sadece bir kişi için kesilebilir. Sığır, manda ve deve ise yedi kişiyi aşmamak üzere kurban olarak kesilebilen hayvanlardır. Kurban ibadetinin amacına ulaşması ve sağlık kurallarına uygun olması için kesilecek kurbanlık hayvanın gözle görülür bir kusuru olmamalıdır. Ayrıca kurbanlık hayvan sağlıklı ve besili olmalı, tüm organları tam olmalıdır.
Bayram namazı, Ramazan ve Kurban Bayramı’nda Allah’a şükür ifadesi olarak sabah namazından sonra kılınır. Bu özel ibadet iki rekattan oluşur. Cemaatle birlikte kılınması gereken bayram namazı; bayramın coşkusunu, birlikte ve beraberlik duygusunu en iyi şekilde hissetmeyi sağlar. Ayrıca toplumsal bağları güçlendirir.
Bayramın ilk günü bayram namazı kılındıktan sonra kurban kesimine başlanabilir. Hanefilere göre bayramın 3. günü akşamına, Şâfilere göre ise bayramın 4. günü gün batana kadar kurban kesilmesi mümkündür. Kesim işleminin İslami kurallara uygun bir şekilde yapılması ve kendine has ritüellerin yerine getirilmesi gerekir.
Bir yanıt yazın